İnsan vücudunun yapı taşı olarak bilinen proteinler et, süt, yumurta, fasulye, fındık gibi gıdalarda bulunan azotlu bileşiklerdir. Karbonhidratlar ve yağlar nasıl ki vücudun enerji kaynağı iseler, proteinler de vücudun büyüme ve onarım malzemeleridir diyebiliriz... Anne karnından başlayan ve yaşam boyu devam eden protein gereksinimini karşılamak bu sebeple son derece önemli...
Tüm besin gruplarını içeren sağlıklı bir beslenme programı hemen her yaştaki insan için son derece önemli. Çoğunlukla birbirini tekrarlayan besin kaynakları ile beslendiğimiz dönemler olabiliyor. “Yumurta sevmem”, “kırmızı et tüketmem” veya “sebze yemeği almayayım” gibi bahaneler de eklenince bu durum uzun yıllara yayılan yanlış beslenme alışkanlığına dönüşebiliyor. Bu yanlışlardan biri de yetersiz protein tüketimi ile karşımıza çıkabiliyor. Oysa protein tüketimi anne karnından yaşlılığa kadar son derece gerekli. Söz konusu çocuklar olduğunda ise değeri bir kat daha artıyor çünkü proteinin zeka gelişimiyle de doğrudan ilgisi var.
Hamilelikte protein tüketimi
Prof. Dr. Bülent Tıraş’a göre bebeğin büyümesi ve gelişmesi adına gebelik döneminde protein gereksinimi hamile olunmadan öncekine göre oldukça büyük bir artış gösteriyor. Özellikle hamileliğin 27’nci ve 42’nci haftasına denk gelen dönemde anne adayının protein ihtiyacı en üst seviyeye ulaştığından gebelikte günlük 80 gram protein alımı yapılması gerekiyor. Özellikle hamileliğin ikinci ve üçüncü dönemlerinde protein tüketimi çok daha önemli. Çünkü bu dönemde bebeğin gelişimi hızlanıyor. Anne adaylarının tüketmesi gereken protein; yumurtada, ette, baklagillerde, tavukta ve deniz ürünlerinde mevcut. Elbette dikkat edilmesi gereken bazı hususlar var. Örneğin konserve tuna, kılıçbalığı ve midye gibi bazı deniz ürünleri bulundurduğu civa sebebi ile tüketilmemeli.
Emzirme döneminde annenin yeterli proteini alması gerek
Protein ihtiyacı sadece hamilelikte değil annenin bebeğini emzirdiği dönemde de önemini koruyor. Beslenme Uzmanı Taylan Kümeli, emzirme döneminde annelerin et, tavuk, balık, yumurta, karaciğer, dalak böbrek gibi sakatatlar, ceviz, badem gibi kuruyemişler, üzüm, kayısı, erik, pestil gibi kurutulmuş meyveler, kuru fasulye, nohut, mercimek, barbunya gibi kuru baklagiller, pekmez ve yeşil yapraklı sebzelerin tüketilmesini tavsiye ediyor. “Emzirme döneminde annenin doğru beslenmesi hem bebeğin sağlığı hem de annenin rahat bir emzirme dönemi geçirmesi için önemlidir,” diyen Kümeli’ye göre emzikli bir annenin beslenme programı, bütün besin gruplarını içermeli ve diyet vitamin ve mineral yönünden zengin olmalı.
Protein eksikliği zekayı etkiliyor
Prof. Dr. Murat Türkoğlu ise proteinlerle ilgili önemli bir başka hususa dikkat çekiyor. Türkoğlu’na göre her yaşta protein tüketimi önemli ama özellikle anne karnından beş yaşına kadar yapılacak tüketimin özel bir değeri daha var. Bu dönemde protein açısından eksik bir beslenme zeka geriliği başta olmak üzere pek çok sağlık problemine yol açabiliyor.
Ayrıca anne yeterli protein almaz ise kas kütlesini kaybederken, hormonları azalıyor, üreme fonksiyonları da sekteye uğrayabiliyor.
Kırmızı et okul çocukları için çok önemli
Kırmızı et proteinin yanı sıra demir, çinko ve B12 vitamini içeriği ile okul çağı çocuklarının beslenmesinde de öne çıkıyor. Merkezi sinir sisteminde görev yapan ve zeka gelişimi ile ilişkili olan çinkonun en önemli kaynağı da kırmızı et. Yapılan çalışmalar B12 düzeyi düşük çocukların okul başarısının da düşük olduğunu gösteriyor. Bu nedenle çocuklar haftada 2-3 kez kırmızı et tüketmeli. Kırmızı etin içinde bulunan demirden maksimum düzeyde faydalanmak için, etin yanında C vitamininden zengin limonlu bir salata da yapabilirsiniz.
ilk kez pazara sunulan bir ürün olduğunu belirten yetkililer, lezzetli ve doğal ürünlerle tüketicilerin yaşamına değer katmayı amaçlamakta olduğunun altını çizdi.