KIŞ HASTALIKLARINDAN KORUYAN BESİNLER

KIŞ AYLARININ GELMESİYLE BİRLİKTE NEZLE, GRİP, SOĞUK ALGINLIĞI GİBİ HASTALIKLARIN GÖRÜLME SIKLIĞI DA ARTAR. BİRÇOĞUMUZ BU HASTALIKLARA YAKALANDIKTAN SONRA İLAÇLARA SARILIRIZ. OYSA ÖNEMLİ OLAN TÜKETECEĞİMİZ DOĞRU BESİNLERLE KIŞ AYLARINI BU HASTALIKLARA YAKALANMADAN GEÇİRMEKTİR. BUNU SAĞLAMAK DA ELBETTE ‘DOĞRU BESLENME’YLE MÜMKÜNDÜR…

Uzman Diyetisyen ve NLP Uzmanı Serkan TUTAR
TUTAR’LI DİYET Beslenme Danışmanlık&Yaşam Koçluğu

Türkiye dört mevsimin de yaşandığı şanslı ülkelerden biri. Bazılarımız yaz aylarını daha çok seviyor, bazılarımız ise kış aylarını… Mevsimlerin hepsinin kendine has güzellikleri olduğu gibi, elbette hastalıkları da var. Kış ayları da hepimizin bildiği gibi, nezle, grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklarla beraber geliyor. Önemli olan ise önlemleri bu hastalıklara yakalanmadan almak, alabilmek… Bu önlemlerden biri de ‘doğru beslenme’ elbette. Söz konusu doğru beslenme olduğunda ise vitaminlere özel bir paragraf açmak gerekiyor. Vitaminler, vücudumuzda sentez edilemeyen, bununla birlikte, aldığımız diğer besin öğelerinin daha iyi kullanılabilmesi noktasında önemli bir rol oynayan; büyüme, gelişme süreçleri ve sindirim sistemi için vazgeçilmez olan birer ‘kıymettir’.Vücudumuzda sentez edilemeyen vitaminleri besinler ile karşılamak zorundayız. Vitamin alımı yeterli düzeyde gerçekleşmezse, özellikle kış aylarında hastalıklara yakalanma riskimiz oldukça yükseliyor. Peki, bu kışı zinde geçirmek için en çok hangi vitaminleri almalıyız?.. İşte bu sorunun cevabı…

A vitamini:
Bağışıklık sistemindeki önemi, deri bütünlüğünü sağlamasına ve hücresel olaylardaki görevlerine bağlanmaktadır. A vitamini yetersizliğinde hücresel olaylarda değişiklikler gözlenir ve deri bütünlüğü bozulur. Bu sorunlar da bağışıklık sisteminde olumsuzluklara neden olur ve zararlı mikroorganizmaların vücudumuza girişini kolaylaştırır. Antioksidan özellikli olması nedeniyle zinde bir gün geçirmenizi engelleyen serbest radikallerin vücuttan atılmasını sağlar. Bu vitaminden zengin besinler; karaciğer, balık, süt, tereyağı, yumurta sarısı, ıspanak, havuç, kayısı ve domatestir. Bu besinlerden düzenli olarak tüketmek günlük A vitamini ihtiyacınızı karşılamanızı sağlar.

E vitamini:
Güçlü bir antioksidan etkiye sahip olan E vitamini, vücudumuzun serbest radikallerden temizlenmesinde rol oynar. Bağışıklık hücreleri, serbest radikallerin oluşturacağı zararlara karşı daha duyarlı olduklarından, bu hücrelerin düzgün olarak çalışması için E vitaminini yeterli miktarda almak önemlidir. Önerilen düzeyde E vitamini alımının grip riskini ve özellikle yaşlılarda solunum sistemi enfeksiyonları riskini azalttığı bilinmektedir. Enfeksiyon döneminde ise yeterli düzeyde E vitamini almak önemlidir; çünkü bu vitamin mikropların kandan temizlenme hızını artırmaktadır. E vitamininden zengin besinler; bitkisel sıvı yağlar, fındık, fıstık, ceviz gibi yağlı tohumlar ve buğday embriyosudur.

C vitamini:
Suda eriyen vitaminlerden olan C vitamini, güçlü bir antioksidandır. C vitamini, bazı bağışıklık hücrelerinde yoğun miktarda yer alır ve bu hücreleri ‘serbest radikaller’ adı verilen zararlı maddelerden korur. Böylece bağışıklık sisteminin görevine devam etmesini ve güçlenmesini sağlar. Soğuk algınlığından korunmak ve zinde bir hayat sürmek için yeterli miktarda C vitamininin alınması gereklidir. Soğuk algınlığı olan çocuklara yapılacak C vitamini desteğinin de soğuk algınlığı süresini kısaltabileceği düşünülmektedir. C vitamininden zengin besinler; kuşburnu, yeşilbiber, turunçgiller ve diğer sebze ve meyvelerdir. Bu tür besinlerin her öğünde alınması önerilmektedir.

B vitamini:
B-kompleks vitaminlerinden olan riboflavin, B6, folik asit ve B12 vitaminlerinin bağışıklık sistemi üzerinde etkileri olduğu bilinmektedir. Bu vitaminler arasında bağışıklık sistemiyle en güçlü ilişkiye sahip olan B6 vitaminidir. Bu vitaminlerin yetersizliği durumunda, bağışıklık sisteminde zayıflama gözlenir. Özellikle B6 vitamininin yetersizliği yaşlılarda bağışıklık hücrelerinde oluşan olumsuz değişikliklerle ilişkilidir. Bağışıklık sisteminin görevlerini tam olarak yerine getirebilmesi için, bu vitaminlerin yeterli miktarda alınması gerekir. Riboflavinden zengin besinler; süt ve süt ürünleridir. B6 vitamininden zengin besinler; sakatatlar ve tahıl tohumlarıdır. Folik asidin kaynağı olan besinler ise; karaciğer ve koyu yeşil yapraklı sebzelerdir. B12 vitamini ise sadece hayvansal kaynaklı besinlerde bulunmaktadır. Karaciğer ve diğer sakatatlar bu vitaminlerden her ne kadar zengin olsalar da tüketimi önerilmeyen besinlerdir.