SPOR YAPAN ÇOCUK DAHA MUTLU, BAŞARILI VE SAĞLIKLI OLUYOR

Spor yapmanın fiziksel ve mental sağlığımıza olan etkisini gösteren yüzlerce akademik çalışma var. Spor yapanlar, birçok hastalığın gelişme riskini azaltırken, kendilerini daha mutlu ve zinde hissediyorlar. Spor yapmak mental sağlığımızı kuvvetlendirdiği gibi, sorunlarla başa çıkma yetimizi de güçlendiriyor. Spor yapmayı alışkanlık haline getirenlerimiz olduğu kadar günlük hayatın koşturmacası içinde buna yeterince vakit ayıramayanlarımız da oluyor. Kendimize yeterince özen göstermesek de söz konusu çocuğumuz olduğunda işler değişiyor. Beslenmesine özen gösterdiğimiz çocuklarımızın, sağlıklı bireyler olmasını sağlayacak spor aktivitelerine katılmasını da istiyoruz. Peki, çocuğumuzun spor yapma alışkanlığını kazanması için neler yapacağımızı biliyor muyuz? İstanbul Acıbadem Fulya Sporcu Sağlığı Merkezi’nden Uzman Spor Fizyoterapisti Mesut Selami ile gerçekleştirdiğimiz söyleşi, bize bu konuda ışık tutuyor…

“Spor yapmak çocukların beden gelişimini nasıl etkiler ve onlara neler kazandırır?” diye sorarak söze başlamak isteriz…

Çocukluk döneminde fiziksel aktivitelere katılımın çocuklarımız üzerinde bir dizi olumlu etkisi vardır. Bir kere bu çocukların büyüme ve gelişmeleri daha iyidir. Aktif bir yaşam biçimi kazanırlar, bu da ileride oluşabilecek hastalıkların riskini düşürür. Spor yapan çocukların vücut sağlığı olumlu etkilenir, aşırı kilo alımı önlenir. Spor, çocuklarda kemik yoğunluğunu artırdığı gibi, fiziksel yeteneklerin gelişmesini de sağlar. Spor yapan çocuklar, vücutlarının hareket kabiliyetini anlama ve değerlendirme konusunda daha ileridirler. Sadece bunlar mı? Spor çocuğun entelektüel, kişisel ve sosyal gelişimine katkı sağlarken, stresle baş edebilme özelliğini de geliştirir. Spor yapan çocukların daha yüksek düzeyde konsantrasyona sahip olduğu görülür. Özgüveni pekiştirmesi ve kendini iyi hissettirmesi de sporun çocuklara sağladığı diğer avantajlar.

Çocuklarda spora başlama yaşı kaç olmalıdır? Hangi yaş gruplarında hangi sporları öneriyorsunuz?

Eğer amaç çocuğumuzun profesyonel sporculuğa yönelmesini sağlamak değilse, çocuklar her yaşta istediği spora başlayabilirler. Ancak burada önemli olan çocuğa uygun bir program çizilmesi ve özel antrenmanlara erken dönemde değil, ilerleyen dönemde başlanmasına dikkat edilmesidir. Çocukların gelişimine paralel olarak yapabilecekleri hareketler de gelişir. 2-3 yaş çocukları, koşma, yakalama ve zıplama gibi temel hareketleri yapabilirler. Bahçede koşabilir, yürüyüşe katılabilir, dans edebilir, suda gözetim altında oynama ve deneyimli kişiler eşliğinde jimnastik eğitimi alabilirler. 4-6 yaşında ise dans, yüzme, jimnastik, ip atlama ve üç tekerlekli bisiklete binmek gibi sporlar idealdir. 7-10 yaş aralığında ise çocuklarınızı jimnastik, yüzme, futbol, basketbol, voleybol, hentbol, bisiklet, tenis ve yüzme gibi sporlarla ilgili temel eğitimlere yönlendirebilirsiniz.

Biz yetişkinler spora yeterince vakit bulamamaktan dertliyiz ve çocuklarımız da ileride aynı sorunlarla uğraşsın istemiyoruz. Çocuklarımıza spor alışkanlığı kazandırmak için neler yapabiliriz?

Çocukluk çağında iyi düzenlenmiş bir fiziksel aktivite programı oluşturulmalıdır. Bu program çocuğun spor ve günlük aktiviteleri arasında bir denge sağlamalı ve ailenin de desteğini almalıdır. Bu nedenle ailelerin çocuklarına çok küçük yaşlarda spor alışkanlığı kazandırması, sadece spor müsabakalarını seyreden değil, bizzat oynayan nesiller yetiştirmeleri gerekir. Eğitim programı ile uyumlu bir şekilde düzenlenmiş fiziksel aktivite çalışmaları, çocuğun akademik başarısını engellemez. Bu sebeple, “Spor yüzünden derslere vakit kalmıyor” diyerek çocuğu spordan soğutmak yerine, çocuğun programını verimli şekilde düzenlemesine yardım etmek gerekir. Şunu da unutmamak lazım, çocuklar görerek öğrenirler. Siz spor yaparsanız çocuğunuz da yapar. Üstelik bu birlikte vakit geçirmek için iyi bir fırsattır. Babasıyla basketbol antrenmanı yapan, annesiyle her hafta düzenli yüzen bir çocuk hayatına sporu daha kolay yerleştirir. Yetişkinlerin spor yapmasının ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Hafta sonu evde sıkıcı bir gün geçirmek yerine birlikte spor yapmak tüm aile bireylerini mutlu eden bir eylemdir. Hem sağlıklı bir aktiviteye katılmış olursunuz hem de aile bağları güçlenir.

Müsabakalı sporlar çocuğu aynı zamanda strese sokuyor mu? Bu müsabakalara hazırlanma yaşı olmalı mı? Çocuğa ailesinin ve spor eğitmeninin yaklaşımı ne kadar önemli?
Çocuğun profesyonel sporcu olması hedefleniyorsa, öncelikle bu yolun çok zor ve çetin olduğunu kabul etmek gerekiyor. Bu gibi beklentiler iyi yönetildiği zaman çocuk rahatça yönlendirilebiliyor. Kötü yönetilmesi ise çocuğun spordan soğumasına ve uzaklaşmasına neden olabiliyor. Çocukluk çağı geniş bir zaman dilimidir ve her çocuğun gelişim ve büyüme çizgisi farklı olabilecektir. Aynı yaştaki çocukların fiziksel yetenek ve olgunlukları çok farklı olabilir. Bu faktörler göz önüne alınarak uygulanması düşünülen aktivite programı planlanmalıdır. Bu nedenle beklenti ve hedefler çocuğun gelişme düzeyine uygun olmalıdır. Bu bilincin geliştirilmesi konusunda ailelere, hekimlere ve spor eğitimcilerine görev düşmektedir. Çocuk 11 -12 yaşlarına ulaştıktan sonra yarışma ruhu ve kazanma hırsını artırmaya yönelik olarak bilinçlendirmeye ve motive edilmeye başlanabilir.
Sporu aileler çocuklarının hayatına alırken nelere dikkat etmeliler? Bütün hafta çalışan aileler çocuklarını hafta sonu spor okuluna götürmeyi bazen sıkıcı bir görev olarak kabul edebiliyor. “Basketbola bırak, dönüşte al” gibi rutin eylemleri zorunluluk halinden çıkarmak için neler yapılabilir?
Çocuğun aktiviteye, spora erken yönlendirilmesinde  ailesine çok önemli görevler düşer. Anne-babanın iyi bir örnek oluşturması önemlidir. Atılacak olumlu adımların çocukların yaşamını etkileyecek bir alışkanlığı kazanmasının yolunu açabileceğini unutmamak gerek. Çocuğu ilgi alanına uygun olarak spor etkinliklerine götürüp, spor dallarını ve nasıl yapıldıklarını açıklamak, gerekli malzemeleri sağlayıp diğer çocuklarla oynaması için ortam oluşturmak önemlidir.

Spor yapan çocukların daha sosyal olduğu, kolay arkadaş edindiği doğru mu?

Spor yapmak, çocuklarda hoşgörü, iyi iletişim, saygı duyma, kendini tanıma, sebat etme, hedef koymayı öğrenme, zaman yönetimi ve zorluklarla mücadele yeteneği kazanma, takım çalışmasını öğrenme gibi birçok olumlu kişilik özelliklerini ortaya çıkarır. Bütün bunlar çocukların sosyalleşmelerini kolaylaştıran özelliklerdir. Takım sporlarında birlikte hareket etme, destekleme gibi farklı olumlu davranışlar da gelişir. Bu da arkadaşlık duygusunu güçlendirir.

Daha ileriki yaşlar olan ergenlik döneminde sporun önemi nedir? Bu dönemde spor yapmak genç bireylere neler kazandırır?
Spor, ergenlik döneminde gençlerin temel gereksinimlerine doyum sağlayacak önemli bir etkinlik alanıdır. Ergenlik döneminde yapılan egzersizler, çocukluk çağına göre sporun kardiyak risk faktörlerine yönelik olumlu etkilerini artırır. Ancak bu dönemde bireylerde artan bağımsız olma isteğinin yanı sıra tecrübe azlığı nedeniyle maceraya yönelik aktivitelerin riskleri de artar. Bu nedenle çocuğunuzun hangi sporu yapacağı önemlidir. Ergenlik döneminde spor yapmanın bir diğer faydası da fiziksel aktiviteye katılımın bireysel karakterin oluşmasında etkili bir faktör olmasıdır. Bu dönem, sosyal açıdan liderlik, grup içi iletişim, arkadaşlık, takım ruhu, centilmenlik gibi özelliklerin yerleştiği dönemdir. Ergenlik döneminde pratik yeteneklerin kullanımı gelişir, atletizm, kayak, tenis, yüzme ya da futbol, basketbol, voleybol gibi takım sporları daha ciddi düzeyde yapılmaya başlanabilir.

SPOR

ANNE VE BABALAR İÇİN PRATİK ÖNERİM:  “OTURUN VE İZLEYİN”. VAKTİNİZ ELVERDİĞİNCE ÇOCUĞUNUZU SPORDA İZLEYİN, ONU OLUMLU YÖNDE GÜDÜLEYİN VE CESARETLENDİRİN. “FAİR PLAY”İN (CENTİLMENLİĞİN) ÖNEMİNİ VURGULAYIN, SİZ DE SPOR YAPIN VE ÇOCUĞUNUZA ÖRNEK OLUN.