Bahar Yorgunu Olmayın...
Bahar Yorgunu Olmayın...
Bahar aylarında birçok kişi kendini eskisine göre daha bitkin ve daha güçsüz hissediyor. Bahar yorgunluğuna bağlı bu durumdan kurtulmak zor değil!
Dikkat Edin, Bahar Yorgunu Olmayın!
Kış aylarının yağmurlu, soğuk günleri yavaş yavaş yerini güneşli, ılık bahar günlerine bırakıyor. Böylelikle doğa da kendini yenilemeye başlıyor. Artık neşeli ve mutlu olmamanız için hiçbir sebep yok gibi! Ancak, bu güzel günlerde birçok insan kendini bitkin ve yorgun hissediyor. Bahar yorgunluğu özellikle bahar mevsiminin başladığı günlerde birçok kişide görülebilen, genel bir bitkinlik, güçsüzlük ve enerji noksanlığı, isteksizlik, uykusuzluk, vücutta karıncalanma gibi belirtilerle seyreden bir rahatsızlık halidir.
Elektrik yüküne dikkat!
Kışın soğuk ve güneşsiz günleri yavaş yavaş yerini baharın neşesine ve sıcaklığına bırakıyor. İşte bu hava ve mevsim değişikliği insan biyoritmini olumsuz etkiliyor. Bahar mevsiminde havadaki elektrik yükü artıyor. Bu yük havada bulunan pozitif ve negatif yüklü iyonlar aracılığıyla taşınıyor. İşte bu taşıma dengesi bozuklukları iklim değişikliği dönemlerinde sıkça karşımıza çıkıyor. İnsanlarda yorgunluk belirtilerine ve hatta ruhsal sıkıntılara yol açıyor. Havadaki elektrik yükü özellikle büyük şehirlerde daha fazla. Bu duruma bir de hava kirliliği, sanayi atıkları ve trafik yoğunluğu eklendiğinde, kişilerdeki bahar yorgunluğu belirtileri daha da yoğun olarak yaşanıyor. Bahar ayının ve güneşin getirdiği rehavet duygusuna, stres ve gerginlik duygusu da eklenince insanda mevcut olan birçok hastalık da negatif olarak etkileniyor.
Her yorgunluk “bahar yorgunluğu” değil!
Bu aylarda yorgunluk yaşayan birçok kimse bunu bahar yorgunluğuna bağlıyor. Ancak yaşanan yorgunluk çeşitleri kronik yorgunluk sendromu, mutsuzluk yorgunluğu ve bahar yorgunluğu olarak üç grupta inceleniyor. Hastalık belirtilerini birbirinden ayırmak gerekiyor. Bir kişi fiziksel olarak yorgunluktan, tüm eklem ağrılarından ve yataktan yorgun kalkmaktan ya da gün içerisinde çabuk yorulduğundan bahsederken, bir başkası ruhsal ya da psikolojik yorgunluktan bahsedebilir. Eğer bir yorgunluk aylarca sürüyorsa, hatta yatak istirahatı ile de geçmiyorsa müzminleşmiş (kronik) bir yorgunluk hastalığından bahsedilebilir.
Bahar yorgunluğunun nedenleri
+Baharda beslenme alışkanlıklarının değişmesi, bahar yorgunluğunu da olumsuz yönde etkiliyor.
+Besinlerle birlikte yeterli miktarda vitamin, mineral alınmaması, tembel bir yaşam biçimi, tiroid bezinin çalışma düzensizlikleri ve özellikle bu bezin az çalışması yorgunluk belirtilerini artırıyor. Bu durumlarda hafıza zayıflaması, uyku eğilimi, adale ağrıları normalden fazla görülüyor. Birçok enfeksiyon hastalığı yorgunluk belirtilerini artırıyor.
+Tansiyon, kalp hastalığı, alerji, nezle ve bazı ağrı kesici ilaçların kullanımı, tansiyonda sık sık inip çıkmalar, kan şekeri düşmeleri, gürültülü ortamlar, fazla sıcak ya da soğuk ortamlar, stresli iş ortamı, kirli hava gibi durumlar da yorgunluğa yol açıyor. Fazla kafein, yoğun sigara kullanımı, aşırı alkol ve madde alışkanlıkları da yorgunluk tetikleyen durumlar arasında yer alıyor.
Yarattığı etkiler
+Bahar yorgunluğunu çok da hafife almamak gerekiyor. Zira bu durum kas ağrıları, omuz, sırt ve boyun ağrıları gibi bazı hastalıklara da davetiye çıkarıyor.
+Yorgunlukla birlikte konsantrasyon bozukluğu, neşesizlik, aşırı sinirlilik, hafıza zayıflaması ve uyku bozuklukları da kendisini gösteriyor.
+ Uyku ritmi bozukluğu, uykuya dalma güçlüğü bazen de aşırı uyuklama hali, baş ağrıları da görülen diğer etkilerden bazıları.
+Stres ve ruhsal gerginliğe bağlı olarak bağırsak ve mide rahatsızlıkları. Bahar mevsiminde mide ve oniki parmak ülseri olanlarda hastalık tekrarları daha çok görülüyor. Bağırsakta gaz, kabızlık ve ishal gibi düzensiz bağırsak hareketlerini beraberinde taşıyan, hassas bağırsak sendromu diye adlandırılan duruma rastlanıyor.
Önlemler
Bahar yorgunluğuna karşı esas sebepleri belirleyip ona karşı önlem almak gerekiyor. Yorgunluk yaşayan kişilerde, durumu tetikleyici hastalıklar tespit edilirse onları önleyici tedaviye başvuruluyor. Yorgunluk sorunu olan hastalarda B ve C vitaminlerinden, magnezyum, potasyum ve çinko desteğinden faydalanılır. Gevşeme egzersizlerinden yararlanılabilir. Meyve, sebze ağırlıklı beslenmeye ağırlık verilmeli, günlük içilen su miktarı üç litre civarında tutulmalı, iyi ve kaliteli bir uyku düzenini sağlamak için stres azaltılmalıdır. Sigara, alkol ve kafeinden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Yorgunluğu giderir ve rahatlatır düşüncesiyle aşırı alkole başvurmak yanlış olur. Yatarken alınan depresyon azaltan, uyku düzenleyen ve kas gevşeten ilaçlardan yararlanılabilir.