Sütümüzün Geleceği Bilinçli Ellerde
Süt ve süt ürünlerinin, insan sağlığı ve beslenmesinde gerek dünyada gerekse ülkemizde oldukça önemli bir yeri vardır. Türkiye, sağılabilir inek sayısı varlığı ve hayvan başına elde edilen ürün miktarındaki artışla bir süt ve süt ürünleri ülkesi konumuna gelmektedir.
22,1 milyon tona ulaşan çiğ süt üretimi ile Türkiye, dünyadaki en büyük on süt üreticisi arasındadır. Ancak küçük üreticiler tarafından üretilen süt miktarı giderek düşmektedir. Süt üretimi için gerekli yem ve diğer girdiler pahalıdır. Ayrıca çiftçiler modern ekipmanlar satın almak için gerekli sermayeye ulaşmakta zorlanmaktadır. Süt kalitesi; süt üretimini önemli ölçüde azaltan hayvan sağlığı sorunları, sağlık hizmetleri eksikliği ve uygun olmayan hijyen koşulları ile tehlikeye girmektedir. Küçük ölçekli süt üreticileri ise bu alanlarda kapsamlı bir bilgiye erişmeleri sağlanarak desteklenmelidir.
Hayvancılığın yanı sıra üreticilere de önemli katkılar sunan süt, aynı zamanda toplumun yeterli ve dengeli beslenmesi açısından da eşsiz bir üründür. Dolayısıyla sütün kalitesi, hem halk sağlığı hem de üretimin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşır.
Aynı zamanda süt ve süt ürünlerinin, bütün yaş gruplarının beslenmesinde önemli bir yere sahip olduğu bilinen bir gerçektir. Böylesi büyük bir öneme sahip olan sütün, tüm faydalarından azami olarak yararlanılabilmesi için, hayvanlarımızın sağlıklı olması, doğru beslenmesi, yetiştiricilerimizin de hijyen ve sanitasyon konularında bilinçli olması gereklidir.
Kaliteli ve sağlıklı süt ve süt ürünleri üretiminde eğitimin önemine her daim inanan Pınar, 1973 yılındaki kuruluşundan itibaren bu bilinçle hareket ederek üreticilerin bilinçlenmesi için eğitime destek vermektedir. Söz konusu eğitim, bilinçlendirme ve üreticinin desteklenmesi faaliyetleri, 2014 yılından itibaren kamu-üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde, Pınar Enstitüsü yürütücülüğünde, Pınar Süt & Çamlı Yem işbirliğiyle “Sütümüzün Geleceği Bilinçli Ellerde” projesi kapsamında sürdürülmektedir.
Projenin Ana Amacı
Projenin geliştirilmesindeki amaç, hayvan sağlığı, beslemesi, hijyen ve sanitasyon konularında, üreticinin bilinçlendirilerek, üretilen sütün kalitesinin, değerinin ve verimliliğinin artırılarak sütün tüm faydalarının maksimize edilmesidir. Bu sayede, halk sağlığının korunmasına katkı sağlanması ve aynı zamanda kalite ve verimlilik artışı ile birlikte üretici refahının da artması hedeflenmektedir.
Projenin Sosyal, Çevresel ve Ekonomik Yönü
Tarım denilince ilk etapta akla bitkisel ürünler gelse de, hayvansal ürünlerin üretimi de özellikle ülkemizde tarımın önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.
Bu bağlamda süt ve süt ürünleri üretiminin en önemli aracılarından olan süt üreticileri, Pınar’ın en önemli paydaşları arasında yer almaktadır.
Süt üreticilerine kurulduğu günden bu yana eğitimler veren, üreticilerini destekleyen Pınar, Sütümüzün Geleceği Bilinçli Ellerde projesi ile bu eğitim ve destekleme sürecini, sürdürülebilirlik faaliyetleri kapsamında kapsayıcı bir iş modeli olarak konumlandırmıştır.
Projenin kapsayıcılığı; hem sosyal hem çevresel hem de ekonomik etkilerinin varlığından ileri gelmektedir.
Projeye sosyal yönüyle bakıldığında; süt üreticilerinin eğitim ve bilinçlendirilme ihtiyaçlarının karşılanması, kendi işleriyle ilgili bilgi ve yeterlilik düzeylerinin artırılması ve bu yolla daha verimli ve kaliteli süt üretimi yapılması anlamına gelmektedir. Aynı zamanda üreticilerin kendi yöresinde eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi; üreticilerin kendini değerli hissetmelerini sağlamakta ve markaya karşı duyulan güveni ve aidiyet duygusunu pekiştirmektedir. Bunun yanı sıra, bölgedeki Tarım İl Müdürlükleri, Süt Birlikleri ve Kooperatiflerle işbirliği yapılarak paydaşlar arası ilişkilerin kuvvetlenmesi sağlanmaktadır.
Proje çevresel yönüyle değerlendirildiğinde; kaynakların verimli kullanılması yoluyla üretim yapılması amaçlanarak doğanın ve çevrenin sürdürülebilirliğine katkı yapılmaktadır. Özellikle tarımsal faaliyetlerin iklim değişikliği üzerine etkileri düşünülecek olursa verimli üretim, üreticiden nihai tüketiciye kadar her aşamada büyük önem arz etmektedir.
Proje ekonomik yönüyle ele alındığında; süt çiftçilerinin hayvan hastalıklarının ve dolayısıyla ilaç ve veteriner masraflarının azalması, bunun yanı sıra hayvanların süt veriminde hastalık nedeniyle kayıp yaşanmaması, makine ekipmanlarının doğru bakımı yoluyla daha uzun kullanımı, yemleme ile ilgili hatalardan kaçınılması, barınak koşullarının iyileştirilmesi gibi etkenler üreticilerin daha verimli üretim yapması anlamına gelmektedir. Verimli üretim ise masrafların azalması ve/veya gelirin artması yoluyla üretici refahının artması anlamına gelmektedir.
Proje Kapsamında Gerçekleştirilen Faaliyetler
- Bilinçlendirme Eğitimleri (Hayvan Sağlığı ve Süt Kalitesinin Korunması, Süt Hayvancılığında Beslemenin Önemi, Kadın Üreticilere Yönelik Sağım Uygulamaları & Hijyen)
- Kalite ve Verimlilik İyileştirmelerine Yönelik Pilot Bölge Uygulamaları
- Soğutma Merkezi Çalışanları Eğitimi
- Üretici Eğitim Videoları (Doğum, Tırnak Bakımı, Sağım Uygulamaları)
- Bilgilendirici Basılı Materyaller (Eğitim Notları, Süt Sığırcılığı İşletmeleri İçin Pratik Bilgiler Broşürü)
- Promosyon Ürünle
- Sosyal Faydanın Ölçümlenmesine Yönelik Sosyal Etki Araştırması
UNDP Business Call to Action Programı İşbirliği
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), özellikle gelişmekte olan ülkelere odaklanarak, insanların daha iyi yaşam standartlarına sahip olmaları için gerekli olan bilgi, deneyim ve kaynakları sağlayan bir programdır.
Business Call to Action (BCtA), kapsayıcı ve sürdürülebilir yönetişim konusunda Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşılmasını destekleyen, UNDP bünyesinde küresel bir liderlik platformudur. Şirketler belirli ve ölçülebilir geliştirme çözümleriyle kendi temel faaliyet alanları konusunda katkıda bulunur.
BCtA platformuna şirketler, belirli bir başvuru sürecinin ardından taahhütleriyle birlikte başvuruda bulunurlar. Pınar Enstitüsü girişimiyle, Pınar Süt adına “Sütümüzün Geleceği Bilinçli Ellerde” projesi kapsamında 10 Nisan 2017 tarihi itibariyle BCtA platformuna üye olunmuş ve proje Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (Yoksulluğa Son, Açlığa Son, Nitelikli Eğitim, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme, Sorumlu Tüketim ve Üretim) ile ilişkilendirilmiştir.
Projenin Öne Çıkan Yönleri
Sütümüzün Geleceği Bilinçli Ellerde projesinin benzer projelerden ayrılan yanı, eğitim programlarının üreticilerin bulunduğu yörede yapılıyor olmasıdır. Eğitimler kimi zaman salon eğitimi şeklinde gerçekleşmiş, fakat bazı yörelerde katılım sağlayamayan kişilere de ulaşabilmek ve bu eğitimlerden yararlanabilmesini sağlamak amacıyla köy kahveleri, düğün salonları, okullar ve halk eğitim merkezlerinde dahi eğitimler verilmiş olup, bu durumun üreticilerde büyük bir memnuniyet sağladığı gözlemlenmiştir.
Bahsi geçen eğitimlerle üreticilere ulaşılarak doğru uygulamaların aktarılması ve bilinç düzeylerinin artırılması hedeflenmektedir. “Sağım Uygulamaları ve Hijyen” eğitimleri ise özellikle kadının güçlenmesi amacıyla kadın üreticilere yönelik ayrı bir modül olarak planlanmış ve 2017 yılı içerisinde gerçekleştirilen 19 eğitimin içerisinden 11 eğitim kadın üreticilere yönelik gerçekleştirilmiştir.
Eğitim faaliyetlerinin yanı sıra, yenilenen içerikle birlikte İzmir ve Eskişehir illerinde Pilot Bölge Uygulamaları kapsamında belirlenen üreticilerle kalite ve verimlilik temelinde birebir çalışmalar gerçekleştirilmesi için faaliyetler gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda, çiftliklerden alınan numunelerin analizleri gerçekleştirilerek, sütün kalitesi ölçülmüştür. Uzman personeller tarafından düzenli üretici ziyaretleri gerçekleştirilmiş ve doğru uygulamalar birebir faaliyetlerle aktarılarak iyileşmeler takip edilmiştir.
Aynı zamanda bu kapsamda gerçekleştirilen çalışmalar içerisinde Türkiye’de bir ilk olarak, tüm bu çalışmaların toplumsal faydasının ölçümlenmesi ve Türkiye’deki süt çiftçiliğine dair profilin tanımlanması amacıyla sosyal etki analizi de gerçekleştirilmiştir. Bahsi geçen analiz çalışması kapsamında üreticilere yönelik anketler, eğitim izleme faaliyetleri, etnografik gözlem ve birebir derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir.
Projenin Çıktıları ve İş Sonuçlarına Etkileri
- § Proje kapsamında 4 yıllık süreçte 12 ilde (İzmir, Eskişehir, Şanlıurfa, Aydın, Muğla, Denizli, Adıyaman, Uşak, Burdur, Afyon, Kütahya, Bursa) 7000’in üzerinde üreticinin eğitimlerden yararlanmaları sağlanarak, üreticilerle direkt iletişim kurulmuştur.
- § “Bölgeye katkı” prensibinden hareketle, Pınar’ın bölgeye yalnızca maddi yatırım anlamında değil, aynı zamanda sosyal anlamda da bölgenin kalkınmasına önem verildiği vurgulanmıştır.
- § Proje kapsamında verilen eğitimlerin, üreticilerin bulunduğu yörelerde gerçekleştirilmesiyle, üreticilere onların yanında olunduğu mesajı verilmiş ve kendilerini değerli hissetmeleri sağlanmıştır.
- § Daha az kaynak tüketimi ile daha verimli üretim yapılması amaçlanarak doğanın ve çevrenin sürdürülebilirliğine katkı sağlanmıştır.
- § Proje “Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği” çerçevesinde gerçekleştirilerek kurumlar arası işbirliği kuvvetlendirilmiştir.
- § Proje kapsamında hazırlanan yazılı materyallerden biri olan “Süt Sığırcılığı İşletmeleri İçin Pratik Bilgiler Broşürü”, hayvan sağlığı, besleme ve hijyenik sağım uygulamaları konularında üreticilere yol gösteren rehber bir kitapçık şeklinde hazırlanmıştır. Bu yolla, üreticilerin istedikleri zaman bilgilere ulaşması hedeflenerek eğitimlerde anlatılan bilgilerin kalıcılığı sağlanmıştır.
- § Proje, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Business Call to Action (BCtA) programında desteklenebilecek şirket projeleri arasında görülmüş ve Kapsayıcı İş Modeli olarak değerlendirilmiştir. Bu kapsamda gerçekleştirilen işbirliği, uluslararası alanda projenin yaygınlaştırılması, daha geniş kitlelere ulaşılması, sosyal etkinin ölçümlenebilmesi ve sektöründe bir ilke imza atılması hususlarında önem taşımaktadır.
- § Proje, Sürdürülebilir Kalkınma Derneği tarafından 2018 yılında yayınlanan “Sürdürülebilir Tarım İlkeleri – İyi Uygulama Rehberi”nde, iyi uygulama örnekleri arasında yer alarak rol model olmuştur.
Proje, Stevie Ödülleri’nde Uluslararası İş Ödülleri kapsamında 2014 yılı Avrupa Yılın Kurumsal Sosyal Sorumluluk Programı kapsamında Bronz Ödüle layık görülmüş, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun düzenlediği TİSK 2015 Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri’nde ve 2018 yılında Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından düzenlenen Sürdürülebilir İş Ödülleri kapsamında Sosyal Etki kategorisinde ise finale kalarak hem projenin hem de markanın bilinirliğine pozitif yönde katkı sağlamıştır.